Her toplumun üretim ilişkileri bir bütün oluştururlar. M. Proudhon, ekonomik ilişkileri, birbirlerinden doğan antitezin tezden çıkması gibi biri ötekinden çıkan ve mantıksal sıralanışlarında insanlığın kişisel olmayan aklını farkeden bir sürü toplumsal evre olarak görüyor.
Bu yöntemin tek sakıncası, M. Proudhon'un bu evrelerden yalnızca birini incelemeye kalkıştığında, bunu, toplumun bütün öteki ilişkilerine başvurmadan açıklayamamasıdır; ama o henüz bu ilişkileri, kendi diyalektik hareketiyle oluşturmamıştır. Daha sonra, M. Proudhon, saf akıl aracılığı ile bu öteki evreleri de doğurtunca, onlara sanki yeni doğmuş bebekler gibi davranıyor. Bunların birincilerle yaşıt olduklarını unutuyor.
Böylece, kendisi için bütün ekonomik evrimlerin temeli olan değerin oluşturulmasına varmada, işbölümü, rekabet, vb. olmaksızın edemiyor. Oysa dizilerde, M. Proudhon'un anlayışında, mantıksal sıralanmada bu ilişkiler henüz mevcut değildi ki.
Ekonomi politik kategorileri aracılığı ile bir ideolojik sistem inşa edilirken, toplumsal sistemin kol ve bacakları yerlerinden çıkartılıyor. Toplumun birbirlerinden farklı kol ve bacakları, peşpeşe bir sürü ayrı topluma dönüştürülüyor. Gerçekten de bütün ilişkilerin aynı anda birarada varoldukları ve birbirlerini destekledikleri toplum yapısını hareketin, sıralanmanın, zamanın mantıksal formülü tek başına nasıl açıklayabilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.